Haftaya bir gün akşam çalışmazsan borcunu öde. Ah hayır dedim. Akşam Sisley’de bir restorana gittik ve yemek yedik. O zamanlar sigara içmek yasaktı. Çayını içtikten sonra bir sigara yaktı ve konuşmaya başladı. İşten bahsederken bir üniversite sınavında konu açıldı. Sınava hazırlanmak istediğini ve sınava gireceğini söyledi. İyi olduğunu söyleyerek beni cesaretlendirdi. Bu arada kız arkadaşından ayrıldığını da anlattı. O gece yemeğe çıkıp eve geldiğimizde telefonuma ‘Bu gece ve yemek için teşekkürler’ dedim. İyi geceler.” Seyhan’ın mesajına baktım. Sonraki günler dersler nasıl gidiyor? “Sınavlarına mı hazırlanıyorsun?” diye sordum. Hazırlandım ve çalışıyorum.Ve bana seninle rekabet etmek isteyip istemediğim sorulduğunda, hadi bir test yapalım, bakalım en yüksek puanı kim alacak, “Tamam, rekabet edelim ama seni yeneceğim” dedim. Peki, sınava giriyorum, yakında görüşürüz. Aradan birkaç gün geçmiş ve artık Seyhan’la ilişkisi normale dönmüş, kavgacı yapısından uzaklaşmıştır. Düşündüğümde kavga edecek kimsenin olmadığını, hatta güzel bir tarafının da olduğunu fark ettim. Bir gün öğle arasında yeni bir sınav için tartışırken, hafta sonu gel beraber çalışalım dedim. Cevabı aldığımda bu aklımın ucundan bile geçmemişti.